Samuel Beckett'in 'Godot'yu Beklerken' eserinde geniş yer alan bekleyiş hali salgının baş köşesine oturmuş gibidir. Beckett bu eserinde basit fakat önemli bir soru sorar: karakterler, yani Estragon ve Vilademir bekleme durumunda ne yapmalıdır? Çekimler sırasında Beckett’in bu sorusu zihnimizde can buldu ve kadrajımıza yansıdı. Neyi ya da kimi bekliyoruz? Nasıl bekliyoruz? Yanıtları için yola koyulduk… Salgında rastladığımız bekleme biçimleri bizde tıpkı eser boyunca karakterlerin kelimeler, sesler, semboller, davranışlar, düşünce oyunları, hayal gücü, dans, müzik, türlü jest ve mimikler içerisinde devinimleri gibi bin bir türlü izlenim yarattı. Eserde olduğu gibi sokakta da tuhaf olan ise bekleyenin tek amacının ve bu amaca eşlik eden duygulanım ve fikirlerinin bekleyişin kendisinden kaynaklanmasıydı. Beklemek yaşamın atar damarı, yaşam beklemenin kendisiydi… Birbirlerine olan uzaklığa rağmen aynı bekleyişlere tanık ve ortak olan bir çift gözdük Londra ve Istanbul’da. Salgında, bu devasa bekleme halinde, korku, kaygı, teslimiyet duyguları doruğa ulaşsa da umut ve aşka daha sıkı sarıldık. Bekleyişin, vazgeçilmemiş bir arzu gibi yüreğimizde baki kaldığına tanık olduk…

İKİ ŞEHİR, BİR BEKLEYİŞ

İstanbul-Londra, 2021

Samuel Beckett'in 'Godot'yu Beklerken' eserinde geniş yer alan bekleyiş hali salgının baş köşesine oturmuş gibidir. Beckett bu eserinde basit fakat önemli bir soru sorar: karakterler, yani Estragon ve Vilademir bekleme durumunda ne yapmalıdır? Çekimler sırasında Beckett’in bu sorusu zihnimizde can buldu ve kadrajımıza yansıdı. Neyi ya da kimi bekliyoruz? Nasıl bekliyoruz? Yanıtları için yola koyulduk… Salgında rastladığımız bekleme biçimleri bizde tıpkı eser boyunca karakterlerin kelimeler, sesler, semboller, davranışlar, düşünce oyunları, hayal gücü, dans, müzik, türlü jest ve mimikler içerisinde devinimleri gibi bin bir türlü izlenim yarattı. Eserde olduğu gibi sokakta da tuhaf olan ise bekleyenin tek amacının ve bu amaca eşlik eden duygulanım ve fikirlerinin bekleyişin kendisinden kaynaklanmasıydı. Beklemek yaşamın atar damarı, yaşam beklemenin kendisiydi… Birbirlerine olan uzaklığa rağmen aynı bekleyişlere tanık ve ortak olan bir çift gözdük Londra ve Istanbul’da. Salgında, bu devasa bekleme halinde, korku, kaygı, teslimiyet duyguları doruğa ulaşsa da umut ve aşka daha sıkı sarıldık. Bekleyişin, vazgeçilmemiş bir arzu gibi yüreğimizde baki kaldığına tanık olduk…