BU DÖKÜNTÜ IŞINTILAR AY'A DA AİT DEĞİL
Ankara, Artvin, Erzurum, Giresun, Kocaeli, Trabzon, 2016
Küresel iklim değişikliğine karşı nasıl tutum takınmaları konusunda insanları yönlendiren anlayış, onları bu soruna sadece kişisel yaşam tarzlarının/tüketimlerin neden olduğuna ve sadece alınacak kişisel önlemler ve yaşam tarzlarının çözüm olacağına inandırmaktadır. Yaratılan bireysel değişimin büyüyerek toplum ve doğaya etki edeceğini ve bunun çözüm olarak dünyaya sunulacağını düşünenler, düşündükleri bu evreye geçilmesi halinde dahi hem toplum ve çevrenin sistemlerle zıt düşmesi, hem de değişimlerinin etkisi nedeniyle, bu yeni durumun çözüm olarak nitelendirilemeyeceğinden ve bu durumdayken başka çözümler aramanın da artık geç olacağından habersizdir. İnsanlar üzerinde böyle bir etkiye sahip olan bu anlayışın asıl amacı; iklim değişikliğinin en büyük nedeni olan sistemlerin bu konudaki etkilerinin fark edilmesini engelleyerek, normalleştirip görünmez kılmak ve sistemleri kaldırmaya yönelik gerçekleştirilebilecek örgütlenmeleri önlemektir. Çünkü bu anlayış, bu sistemler tarafından yaratılmış, oyalamaya dayalı bir aldatmacadır. Tek çözüm; mevcut sistemlerle uyumlu bir şekilde kişisel sözde çözümleri uygulamak yerine, doğayla uyuşmayan tüm sistemlere karşı, iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirecek bir yol izlemektir. Bu doğrultuda, kolektif eylemler sonucunda oluşturulmuş yeni sistemleri barındıran doğa merkezli ortak bilince sahip, kişisel çözümlerin gerçekten anlam kazandığı ve çözüm haline dönüşeceği bir geleceği hazırlamak tek çaredir.
Fotoğrafladıklarım, bu geleceğe ya da felaketlerle geçecek günlere geçiş sürecinde, artık neredeyse görünmez o sistemlerin gölgesindeki bazı anlardan...
#iklimdegisikligi